Oğlum Para Harcamayı Bilmez

tarafından **Anıl** Çarş. Tem. 23, 2008 10:02 pm

Bugüne kadar herkes Alişan'ın annesini merak etti, çünkü o, oğlunu yönlendiren, kazandığı parayı onun adına değerlendiren ve ona harçlık veren bir anneydi. Kurtuluş'ta ailesiyle oturan Alişan ve annesi Suzan Tektaş ile yaptığımız röportajda bu anneyi yakından tanıma fırsatı bulduk. Meğer lakabı Hanımağa'ymış. Suzan Hanım, 'Oğluma harçlık veriyorum' diyor.

Oğlunuzun Alişan ile ilişkileriniz nasıl?

Suzan Tektaş: Çok iyidir, oğlumu dört dörtlük yetiştirdim. Saygılı, zeki ve çok akıllıdır. Şimdi nasıl usluysa, çocukken de çok usluydu. Biz anne oğul gibi değil de arkadaş gibiyiz. Alişan her sorununu önce bana anlatır. Aramızda gizli saklı hiçbir şey yoktur. Alişan gelmeden ben asla uyumam, o eve gelecek, yatağına girecek ki, ben öyle uyuyayım. Yurtdışı konserlerinde bile mutlaka konsere çıkmadan telefonla arar. Konser bitip, otele varınca da haber verir.

Hala hep beraber oturuyorsunuz, oğlunuzun yalnız yaşamasına izin vermiyor musunuz?

Suzan Tektaş: Biz kalabalık ve birbirine bağlı bir aileyiz. Bugüne kadar hiç birbirimizden kopmadık. Apartmandaki komşularımız bile Alişan'ın hala bizlerle oturduğuna inanmıyorlar. Ne zaman Alişan evlenir, kendi yuvasını kurar o zaman bu evden ayrılır. Zaten o da kolay kolay evinden ayrılmayı istemez.

Nasıl bir gelin istiyorsunuz, kurallarınız var mı?

S.T: Arkadaşlıklarına karışmam ama gelinim olacak insana az da olsa dikkat ederim. Gelinim olacak insanın ailesi, geçmişi, yaşantısı beni ilgilendirir. Bunlara mutlaka müdahale ederim. Her şeyden önce bizim ailemize uygun olması lazım.

Özel hayatına da karışıyor musunuz?

S.T: Alişan'ın hayatına giren insanlar bellidir. Sevdiği için müdahale etmedim. Ama günlüklere de kalkıp müdahale edecek halim yok. Oğlumun öyle çapkınlıkları da yoktur, zaten çapkınlık yapacak vakti de yok.

Oğlunuz, hatırı sayılır paralar kazanıyor. Bildiğim kadarıyla tüm kazancını siz idare ediyorsunuz?

S.T: Bizim fazladan çarçur edecek paramız olmadı daha. Ama bu zamana kadar yokluk da görmedik. Tamam parayı oğlum kazanıyor ama ben de onun adına yatırımlar yapıyorum. Bizim tüm geçimimizi Alişan karşılıyor, ayrıca kardeşini üniversitede okutuyor. Rahmetli Hilmi Bey, benim bu yönümü gördüğü için bana hanımağa derdi. Eskiden orkestra fiyatlarını bilmezdim, şimdi hepsinin fiyatını öğrendim. Tesisat fiyatına kadar biliyorum.

Alişan: Valla şimdi durumum daha fena. Eskiden orkestramda 15 kişi varken, 17 kişi diyordum anneme. O iki saz parasını kendim alıyordum. Şimdi kaç sazım var, konserlerde yurtiçi, yurtdışı fiyatları nedir, hepsini bilir. Artık annemden para çalmanın imkanı kalmadı.

Bugüne kadar nasıl yatırımlar yaptınız?

S.T: Yatırımlar ortada. Oturduğumuz evi aldık, bir tane yazlık aldık, bir de Anadolu yakasında evimiz var. Bunun dışında arabalar var, babasına ve kardeşine de araba aldı. Ayrıca Alişan 6 ayda bir araba değiştiriyor. Üstüne üstlük bu işten sürekli de zarar vediyor.

Alişan tüm kazancınızı sizin avucunuza mı veriyor?

Tabii ki, kazandığı tüm parayı bana veriyor. Ayrıca Alişan'ın yanında sürekli kredi kartı vardır, birşeye ihtiyacı olduğu zaman onunla alabiliyor. Ama günlük 50 milyon ben veriyorum harçlık olarak. Ama öyle fazla para harcamadığı için cebinde o para birkaç gün kalabiliyor. Her şeyden önce oğlum parayı harcamayı bilmez.

'Çağla, benim tüm sırlarımı bilir'

Özel hayatını paylaştığın biri var mı?

Annemin de dediği gibi, özel hayatımı yaşayacak zamanım yok. Dizimiz var, albüm yeni çıktı, televizyon çekimleri, bunun yanısıra konserler var. İnanın kendime bile ayıracak vaktim yok.Tatil bile yapmadım.

Aşka kalbini mi kapadın?

Öyle bir durum yok ama ben çok çalışıyorum, dışarı çıkmak için zamanım yok. Yeni arkadaşlar edinilmesi gerek, benim çevremdeki insanlar yıllardan beri aynı kişiler. Albümüm yeni çıktı, onun koşuşturması içindeyim, önce başarı istiyorum daha sonra aşk zaten olur. Ama şimdi konserlerim başlıyor, bakarsınız orada biriyle tanışıp aşık olabilirim.

Çağla Şikel ile dostluğunuz nasıl başladı?

Bir yıldır tanışıyoruz, cidden çok iyi dost olduk. Çağla ile birçok sırrımızı paylaştık, kimseye anlatamadığımız dertlerimizi oturup birbirimize anlattık. Ama katiyen aramızda bir aşk olmadı. Çağla'ya o gözle hiç bakmadım. Biz tanıştığımız zaman, ben Sezin'den yeni ayrılmıştım, Çağla'nın da çok yeni bir ilişkisi vardı. Ayrıca ben, sevgilimden ayrıldıktan sonra kolay kolay aşk yaşayıp başka birine ilgi duyamam. Çünkü her şeyden önce, biten ilişkimi tamamen kalbimden ve beynimden silmem lazım, bunun için de zamana ihtiyacım oluyor. O süre boyunca da Çağla ile dost olduk. Dostluğumuz aşka dönüşmedi.

Arabesk müziğin bittiği söyleniyor, sen neler düşünüyorsun?

Arabesk müzik hiçbir zaman bitmez, bugün Türkiye'de pop müzik yapan birçok sanatçı, aslında arabesk şarkılar söylüyor. Sadece o şarkılara pop altyapısı döşeniyor. Bugün Sezen Aksu'nun söylediği 'Perişanım' bence çok güzel bir arabesk şarkı.

Yeni albümünde tarz değişikliği fark ediliyor...

Bu albümde ilk defa beş ayrı aranjörle çalıştım, çünkü her aranjörün farklı bir sound'u ve müzik kalitesi var. İstedim ki her aranjörden farklı bir tat olsun albümde, nitekim öyle de oldu. Bunca yıldır müzik camiasının içindeyim 6 tane kaset çıkardım ama bu albümde aldığım tebriği hiç bir albümümde almamıştım. Politikacısından tutun sanat camiasına kadar birçok insan arayıp tebrik etti. Ben de sanat hayatım boyunca yaptığım en iyi albüm budur diyorum.

Rahmetli Hilmi Topaloğlu'nun sana ve diğer birkaç sanatçıya, reklam olsun diye kiralık hayran tuttuğunu söylemiştin. Şimdi olsa o reklam prim yapar mıydı?

Hilmi Abi bana böyle bir şey yaptı. Mesela yıllar önce de İzmir Fuarı'nda Mustafa Topaloğlu sahne alıyormuş, yan tarafta başka bir sanatçı konser veriyormuş. Helikopter tutup Mustafa Topaloğlu yazılı balonları yan taraftaki konser veren sanatçının sahnesine atmış. Rahmetli, sanatçılarına farklı promosyonlar yapardı. O zamanlar böyle promosyonlar tutuyordu ama şimdi olsa asla tutmaz. O zamanlar, sanatçı önce hayat hikayesini anlatır, sonra şarkılarını söylerdi, hayat hikayeleri müziğin önüne geçmişti o yıllarda. Şimdi ise sanatçıların hayatları insanları ilgilendirmiyor.

Dizide eşcinsel kılığına girmiştin, tekrar öyle bir rol gelse kabul eder misin?

Tekrar böyle bir teklif gelse kabul eder miyim bilmiyorum, imkansız demiyorum ama çok zor. İnsanlar diziyi izlerken güldüler. Arkadaşlarım beni arayıp çok komik olduğumu söylediler, dalga geçenler de oldu.

Suzan Tektaş: Alişan eve sarı saçını yıkamaya gelmişti, onu o halde görünce şok geçirdim. Bu rolden haberim olsaydı kesinlikle istemezdim. Delikanlılığın kitabını yazıyor, sonra da o kılığa giriyor, olur mu, hiç yakışır mı?

ÖZLEM UÇAR ozlem.ucar@aksam.com.tr
Kaynak:aksam.com.tr